Video internette açık ara en çok tüketilen dijital içerik. En çok kullanılan ikinci arama motoru olan 2 milyar kullanıcıya sahip YouTube’da her gün 500 milyondan fazla kişinin 5 milyardan fazla video izliyor olması bile internette videonun ne kadar önemli bir içerik olduğunu anlamamıza için yeterli. Masaüstü, dizüstü bilgisayarlarda, tabletlerde, akıllı telefonlarda her yerde, her zaman bizi eğlendiren ve bilgilendiren videolar izliyoruz. Zor lekelerin nasıl çıktığını, tatile gitmeyi planladığımız şehirdeki gezilecek yerleri, almak istediğimiz bir ürünün özelliklerini ve bir ürünün nasıl çalıştığını ve daha birçok şeyi videolardan öğreniyoruz. Ancak söz konusu eğitim olduğunda videolar tek başlarına bir anlam ifade etmeyebilirler, hatta eğitimin niteliğini ve etkisini düşüren bir içerik haline bile gelebilirler.
Video ile Eğitim Düşünüldüğü Kadar Etkili mi?
Video hem göze, hem kulağa hitap eden çok güçlü bir medya olmasına rağmen yukarıdaki varsayımı güçlendiren bazı verileri var. Örneğin eğitim tasarımını tamamen videolara dayandıran Udemy, diğer popüler e-öğrenim platformlarıyla (%30) karşılaştırıldığında eğitim tamamlama oranı (%14) en düşük sitelerden birisidir. Bunun temel sebebi çevrimiçi eğitimlerin (e-öğrenme) olmazsa olmazı olan etkileşimi, video ile sağlamanın zorluğu. Aslında internette video, istediğimiz içeriğe istediğimiz yerde istediğimiz zaman ulaşılabilir kılan bir televizyon ağı gibi dağılır. (YouTube) Dolayısıyla kullanıcı için tek etkileşim ne izleyeceğine karar vererek oynat butonuna tıklamaktır. Bundan sonraki kullanıcı deneyimi, geleneksel bir TV programını izlemekle eş değerdir. Bununla birlikte, video, bir web sitesi içeriği içinde, metin, grafik, resim gibi diğer medyalarla bir arada, tamamlayıcı ve pekiştirici bir unsur olarak kullanıldığında gerçek bir internet içeriği, bir multimedya haline gelir.
Videolar internette en çok tüketilen içerikler olduğu halde, özellikle eğitim ve bilgilenme söz konusu olduğunda, kullanıcıların video ile karşılaştığında standart bir davranışı yoktur. Bazı insanlar doğrudan videoyu başlatır, bazıları etrafındaki metinleri okumakla başlar, bir kısmı ise çeşitli sebeplerle videoyu hiç başlatmayabilir. Videonun en büyük dezavantajı, kullanıcıları bilgiye sırayla erişimi zorunlu tutmasıdır. Kullanıcılar videodaki bilgiye ihtiyaç duyup duymadıklarını bilmeden, içeriği sunulduğu sırayla sabırla tüketmeleri beklenir. Metin ile karşılaştırıldığında videolar eşdeğer bir bilgiye erişmek için daha fazla zaman gerektirir. Çünkü kullanıcılar metini hızla tarayabilirken videoda bunu gerçekleştiremezler. Buna ek olarak videolar webde daha fazla yer kaplar, daha fazla kullanıcı kaynağı (MB) gerektirir, daha iyi bir internet bağlantısına ihtiyaç duyar. Yani, video kullanıcının internet kotasından çok fazla kaynak tüketir, video yüklenmeyebilir, oynatılamayabilir, donabilir, Sınırlı bir internet erişimi olan kullanıcılar karşılarına çıkan her videoyu izlemek istemezler. Videoyu başlatmadan önce videonun harcayacakları kaynağa değip değmeyeceğini anlamak için içeriği hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterler.
Etkili Video Kullanımının 7 Kuralı
Bir video içeriğinin nitelikli olabilmesi için anahtar kelime kullanıcı kontrolüdür. Kullanıcı video üzerinde denetime sahipse, içinde ne olduğunu anlayabiliyorsa, içeriğe ulaşmanın alternatif bir yolu da varsa, video kullanıcı gereksinimlerine uygun olarak oluşturulmuşsa video etkilidir. Bunları biraz açalım. Videoda her saniye önemlidir. Asıl konuyla ilgili olmayan ya da konuyu uzatan birkaç saniye bile kullanıcı için “uzun” gelebilir. Ayrıca gereksiz efektler, süslemeler vb. Ekstra içerikler de tempoyu etkiler.
- Bir videonun ne kadar çok izleneceğini belirleyen en önemli unsurlar videonun temposu ve süresidir. Tempo, kullanıcının ilgilendiği içeriğin ne hızda verildiğidir. Uzun bir giriş, tanıtıma ve yan bilgilere çokça zaman ayrımak, kullanıcıları içerik beklemeye zorlar ve kullanıcıların gerçek içerik başlamadan videodan ayrılmasına neden olabilir. Giriş kısa ve öz olmalıdır ve videonun asıl konusu hakkındaki bilgilere hızlıca geçilmesi gerekir. Videoda altı çizilecek konuların başlangıçta verilmesi kullanıcının videoyu tamamlaması için güçlü bir motivasyon sağlayabilir. Videonun süresi ise, bir diğer önemli unsur. Çevrimiçi video seyretme ortalamaları her geçen yıl biraz daha azalıyor. Kullanıcıların dikkat süreleri düşünüyor. Örneğin 2016 yılında YouTube’da en çok seyredilen videoların ortalama süresi 4 dakika civarındayken, bugün bu süre 2 dakikaya kadar düşmüştür. Bir eğitim videosunun süresi, 5 dakikayı aşmamalıdır. Eğer bu süre sizin için yeterli değilse, içeriğinizi birkaç videoya bölmeniz daha iyi olabilir.
- İlk ‘izlenim’ çok önemlidir. Videonun başlangıcı en önemli kısmıdır. Kullanıcıların ne izlediklerini hızlıca anlamaları, ve videodaki içeriğin değerini görebilmeleri gerekir. Aksi taktirde ilk 20 saniye içinde sıkılarak başka bir arayışa gireceklerdir.
- Erişilebilirlik için videolarınızda mutlaka altyazı bulunmalı. İşitme engelli kullanıcıların erişebilmesi için önemli olan bu kural, videonun sesini açamayacak bir ortamda olan, yanında kulaklık taşımayan, videonun tamamını izlemek istemeyerek video akışına hızlıca göz gezdirip içinde kendisiyle alakalı içeriği seçmeye çalışan kullanıcılar için de işlevseldir.
- Kullanıcılar hangi içeriği dinlediklerini veya izlediklerini kontrol edebilmelidir.. Videoyu başlatmak kullanıcı kontrolünde olmalı. Kendiliğinden açılan videolar çoğunlukla rahatsızlık verir. Video ve beraberindeki ses, kullanıcıların kafasını karıştırabilir veya dikkatini dağıtarak sayfadaki diğer içeriklerin tüketimini engelleyebilir.
- Videonun sonunda kullanıcının bundan sonra ne yapacağına yönelik yönlendirmeler olmalıdır. Özellikle YouTube’a yüklenen videoların sonunda çeşitli öneri videoları belirir. Kullanıcı burada uygunsuz, ilgisiz videolara yönlendirilebilir. Video sonundaki yönlendirmenin YouTube (ya da kullanılan başka video platformları) kullanılarak sizin tarafınızdan yapılabilir. Ayrıca video eğer bir eğitim akışı içindeyse, kullanıcının videoyu izledikten sonra ne yapması gerektiğini (metni okumak, testi cevaplamak vb) belirtmeniz önemlidir. Kullanıcıyı belirli bir konuda harekete geçirici bir mesaj da video sonuna eklenebilir.
- Kullanıcı videoyu izlemek istemiyorsa, başka bir şekilde bilgiye ulaşma seçeneğine sahip olmalıdır. Bir eğitim akışı içinde ya da tek başına olsun videonun bulunduğu sayfada, videodaki önemli bilgilere metin, fotoğraf, grafik vb. Içeriklere ya da sayfaya iliştirilmiş bir PDF dosyasına, sunuma ulaşabilmesi önemli olabilir.
- Kullanıcılar izleyecekleri videoda ne olduğunu ve videoya ne kadar zaman ayrıracaklarını bilmek ister. Videonun adının, başlığının açıklayıcı olması, videonun açıklama metninin bulunması ve bu metnin videonun içeriğine dair bilgileri açık ve net olarak anlatması önemlidir. Videoyu temsil eden görselin de içerik hakkında fikir vermesi gerekir. Bunun için bir görsel tasarlayarak videonun içeriğine yerleştirebilir ve videodaki herhangi bir kare yerine bu görselin videoyu temsil etmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca videonun toplam süresinin açıklama metninde ve oynatıcı içinde göründüğünden de emin olmak gerekir. Kullanıcı videoyu izlemeden önce ne kadar vakit harcayacağını bilmek isteyecektir.
Özetlersek, kendi başına etkileşimli bir eğitim materyali olan video, diğer eğitim materyalleri ile birlikte kullanılarak daha etkin olabilir. Video içeriği hakkında kullanıcıları bilgilendirin ve videonun mümkün olduğunca kullanıcı kontrolünde olması için gayret edin. Videonun süresini ve temposunu iyi ayarlayın ve gereksiz bilgilerle saniyeleri boşa harcamayın. Ne vermek istiyorsanız mümkün olduğunca hızlı bir şekilde verin. Videonun sonunda kullanıcıları mutlaka bir sonraki aşamaya yönlendirin.
Bir videonun bilgilendirici olması onu bir eğitim materyali haline getirmez. Tek başına videolardan oluşan çevrimiçi bir eğitim öğrenme hedeflerine ulaşmak için yetersizdir. Her eğitim materyalinin, bir eğitim programı ya da yaklaşımı içinde bir işlevi, bütünün içinde bir anlamı olması gerekir gerekir. Video için de durum aynı.