Sosyal Medya Algoritmalarının Sırları – 2

yazan: Özgür Kurtuluş

Önceki yazımda kurumsal hesap yönetenlerin, sosyal medya platformlarında organik erişimi artırmak için dikkat etmeleri gereken algoritmik özelliklerden bahsetmiştim. Kurumsal hesaplar, filtre balonlarını patlatmak, yankı odalarından çıkmak için etkileşim odaklı düşünmeliler. Sosyal medya yazılımları etkileşimi ödüllendirmek üzere tasarlanmıştır. Dolayısıyla takipçi sayısına değil etkileşime (beğeni, paylaşım ve yorum sayısı) odaklanmak, mesajlarınızın daha geniş bir kitleye ulaşması için gereklidir. Şimdi en popüler dört sosyal medya platformunun algoritma özelliklerine bakarak etkileşimi ve dolayısıyla erişimi nasıl arttırabileceğimize bakalım. 

Facebook Algoritmasının Sırları

Araştırmacılar, altı milyondan fazla Facebook gönderisi incelendiğinde, Facebook’a yüklenen videoların ortalama olarak Facebook’taki YouTube videolarından % 110 daha yüksek bir etkileşim oranına ve %478 daha yüksek bir paylaşım oranına sahip olduğunu keşfettiler. Facebook algoritması kullanıcıları Facebook dışındaki bir siteye yönlendiren paylaşımları sevmiyor. Dolayısıyla bir videonun ya da bir makale ya da haber yazısının daha çok kullanıcıya erişmesini istiyorsanız, içeriği Facebook’a yüklemelisiniz. 

Facebook diğer pek çok sosyal medya sitesi gibi içerikleri önce daha az kullanıcıya gösterir. Eğer içerik ya da paylaşım etkileşim alırsa, giderek daha fazla kullanıcıya gösterilir. Algoritmanın mantığı şudur: bu içerik bir grup kullanıcının ilgisini çektiyse daha fazla kullanıcının da ilgisini çekecektir. Dolayısıyla nitelikli ve etkileşim odaklı içerikler erişim için büyük önem taşıyor. 

Facebook sayfanızda bulunan hakkında, hikayemiz gibi bölümlerde yer alan bilgiler ne kadar tam ve ayrıntılı doldurulmuşsa, sayfanızın gönderileri o kadar çok takipçinize gösterilir. TAkipçilerinizi sayfanıza çekmeniz ayrıca önemlidir. Facebook kullanıcılarının sadece %8’i beğendikleri bir sayfayı daha sonra tekrar ziyaret eder. Bir kullanıcı sayfanızda ne kadar çok vakit geçirirse, paylaşımlarınız o kullanıcının akışında o kadar sık gösterilir.  

Eğer gönderinizin linkini Messenger üzerinden belli sayıda kullanıcıya gönderirseniz, o paylaşımınız daha fazla kullanıcının akışına düşecektir. Facebook Messenger kullanımını arttırmak için böyle bir düzenleme yapmış. 

Gönderilerinizde “PAYLAŞ”, “TAKİP ET”, “BEĞEN” gibi ifadeler kullanırsanız, paylaşımınız daha az kullanıcıya gösterilir. Facebook bu tür talepleri spam olarak algılıyor. 

Facebook algoritması için en önemli etkileşim türü yorumdur. Paylaşımını ne kadar çok yorum alırsa o kadar fazla kullanıcıya gösterilecektir. Ancak Facebook yorumların uzunluğuna da bakıyor. Uzun yorumlar daha fazla erişim demek. 

Twitter Algoritmasının Sırları

Twitter akışı 3 bölümden oluşur. Öncelikle kullanıcının en çok etkileşime girdiği hesapların son tweetleri gösterilir, sonra kullanıcının yine çok etkileşime girdiği hesaplardan daha önce atılan ancak kullanıcının görmediği eski tweetler, kaçırdığınız tweetler başlığı ile gösterilir. Bu bölüm kullanıcı tarafından istenirse kapatılabilir. Ve son olarak takip edilen hesaplardan atılan tweetler ters kronolojik sırayla gösterilir. 

Bu akış, Twitter’da paylaşım yaparken zamanlamanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Eğer tweetleriniz doğru zamanda doğru kullanıcılarla buluşursa ve paylaşıldıktan hemen sonra ilgi görür ve yüksek etkileşim alırsa, başka kullanıcılara da gösterilecek, erişimi hızla artacaktır. Facebook’da olduğu gibi Twitter’da da paylaşımlar önce dar bir kullanıcı grubuna, aldığı etkileşimle paralel olarak daha sonra geniş kullanıcı gruplarına gösterilir.  Tweetin yürümesi diye tabir edilen, bir tweetin etkileşim aldıkça daha çok etkileşim alarak erişiminin hızla artması olayı budur.

Diğer sosyal medya mecralarında olduğu gibi Twitter’da da etkileşim anahtardır. FAV, RT ve cevaplar bir tweetin erişimin artması için elzemdir. Ancak kullanıcıları Twitter profilinizde çok zaman geçirmesi ve bugünden geçmişe doğru tweetlerinizi gözden geçirmesi, beğendiğiniz tweetlere, anlar bölümüne ve listelerinize bakması, tweetlerinizin o kullanıcıya daha sık gösterilmesine sebep olur.  Dolayısıyla kullanıcıları profilinize çekmek önemlidir. 

Bozuk bağlantılar (linkler) paylaşan, üst üste çok sayıda tweet atan, tweetlerinde üçten fazla hashtag kullanan kullanıcılar Twitter algoritması tarafından pek sevilmez. Bu kullanıcının tweetleri daha az kullanıcıya gösterilir. 

Son olarak, Twitter algoritmasında, diğer kullanıcıların tweetleri ile etkileşime girmenin de erişimi arttırdığını söyleyelim. Siz hesabınızdan ne kadar çok ve çeşitli kullanıcı ile etkileşime girerseniz, sizin tweetlerinizin etkileşim oranı, dolayısıyla erişimi de o kadar artacaktır. 

Instagram Algoritmasının Sırları

Facebook tarafından satın alınan Instagram’ın algoritması da Facebook ile benzerlik gösteriyor. Herşeyden önce yine etkileşim=erişim formülasyonu bu mecrada da geçerli. Instagram’da paylaşımlarınız beğeni ve yorum aldıkça diğer kullanıcıların akışlarında daha yukarıda gösteriliyor.

Twitter ve Facebook’da olduğu gibi kullanıcılar profilimizde ne kadar çok zaman geçirir, eski paylaşımlarımıza bakarlarsa, onların akışlarında daha fazla ve daha üst sırada görünmeye başlıyoruz. Dolayısıyla kullanıcıları kurumsal profilimize çekmemiz çok önemli. Yine profil bilgilerinin eksiksiz doldurulmuş olması da Instagram algoritması tarafından önemseniyor ve paylaşımlarımızın erişimini artırıyor. 

Bildiğiniz gibi Instagram’da hashtag kullanımı oldukça yaygın. Instagram her paylaşımımızda otuz adet hashtag kullanmamıza izin veriyor. Hashtag’ler erişimimizi oldukça artırıyor, eğer gönderilerinizdeki hasgtagler, keşfet bölümündeki kategoriler ile uyumluysa, paylaşımlarını buradaki kategoriler altında gösteriliyor, dolayısıyla daha fazla kullanıcıya ulaşma şansı elde ediyoruz. Instagram’da paylaş özelliği bulunmadığı için hashtag kullanımı daha da önem kazanıyor. 

Instagram’daki etkileşim ve erişim için en işlevsel bölüm hikaye (story) modülü. Bildiğiniz üzere burada 24 saat sonra kendiliğinden silinen (istenirse kaydedilebiliyor) fotoğraf ve video paylaşımları bulunuyor. Instagram kullanıcılarının en çok ilgi gösterdiği, en çok etkileşime girdiği bu bölümün sıkça kullanılması paylaş özelliği bulunmayan Instagram’da erişimi arttırmak için çok önemli.

Facebook’da olduğu gibi Instagram’da da özel mesaj olarak gönderilen paylaşımlar, takipçilerin akışlarında da daha yoğun gösteriliyor. Son olarak Instagram’da ne kadar sık paylaşım yaparsanız ve diğer kullanıcıların paylaşımları ile ne kadar çok etkileşime girerseniz erişiminizin de o ölçüde arttığını söyleyelim.  

Linkedin Algoritmasının Sırları

İlk sosyal medya mecralarından biri olan (Facebook’tan da önce) Linkedin, iş hayatına özel bir sosyal ağ yazılımı. Kullanıcıların fayda beklentileri ve ağlarını genişletme istekleri Linkedin’de etkileşimi diğer sosyal mecralara göre daha da kolaylaştırıyor. Eğer belirli bir alan ya da sektöre özel konularda paylaşım yapıyorsanız Linkedin’de etkileşim yaratmak ve ağınızı genişletmek oldukça kolaylaşıyor. 

Facebook’da olduğu gibi Linkedin algoritması da paylaşımlarda dışarıya verilen bağlantıları pek sevmiyor. İçeriklerinizi mümkün olduğu kadar Linkedin içinde sunarsanız daha fazla erişim elde ediyorsunuz. Örneğin videoları Linkedin’e yüklemek, blog yazılarınızı Linkedin içindeki yayın bölümünde yayınlamak erişim için önemli. 

Profilinizi ve kurum sayfanızı iyi optimize ederseniz, ilgili kısımları tam olarak doldurursanız Linkedin paylaşımlarınızı daha fazla kullanıcıya gösteriyor. Yine paylaşımlar sizinle daha önce etkileşime giren kullanıcılara ve etkileşim arttıkça daha fazla kullanıcıya gösteriliyor. 

Linkedin’de sizinle bağlantı kuran kullanıcılar 1. Derece ağ olarak nitelendiriliyor. Bu kullanıcıların bağlantılı olduğu kullanıcılara ise 2. Derece ağ deniyor. Son olarak 2. Derece ağdaki kullanıcıların ağları 3. Derece ağ olarak adlandırılıyor. Bir paylaşımınız etkileşim almaya başladığında (ve kedi videosu değil de iş ve sosyal hayat ile ilgili bir paylaşım ise) Linkedin editörleri tarafından manuel olarak incelenerek 2. Ve 3. Derece kullanıcıların erişimine de açılıyor. Bu özellik diğer hiçbir sosyal mecrada yok. Sebebi ise Linkedin’in sadece paylaşımın yarattığı etkileşime değil, paylaşımın ne ile ilgili olduğuna da önem vermesi. İş hayatıyla ilgili paylaşımlar Linkedin algoritması için daha değerli. 

Son olarak Linkedin algoritmasının video içeriklerini sevdiğini ve videoları daha fazla kullanıcıya gösterdiğini de belirtelim. 

ÖZetlersek sosyal medya iletişiminin en önemli bileşeni nitelikli, özgün içeriklerdir. Bununla birlikte her sosyal medya sitesinin algoritmasının birbirine benzer ve birbirinden farklı özellikleri vardır. Bu özellikleri bilerek sürdürülen bir sosyal medya iletişimi belirlenen hedeflere ulaşacaktır. Kurumlar sosyal medya stratejilerini belirlerken bu algoritmik özellikleri de dikkate almalı, içeriklerini ve planlarını bu özellikleri düşünerek belirlemelidirler. 

Artık sırları biliyorsunuz, şimdi paylaşım zamanı:)

İlgili Yazılar

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.