Eğitim kurumlarında Sosyal ağların kullanım şekli ve yararlı etkilerinin de birkaç ayağı mevcut. Bunları bazı araştırma ve sayılarla açıklarsak daha iyi anlaşılabileceği kanısındayım.
Student Advisor ve Massachusetts Dartmouth Üniversitesi tarafından yapılan araştırma sonuçları oldukça ilginç. Facebook, Twitter, Linkedin, YouTube ve blog‘larda yapılan araştırmaya göre sosyal medya devrimi2008-2009 yılından sonra yaşanmış. Mikro blog Twitter, 2008 yılının sonuna doğru atağa geçerek %0 olan kullanım oranını oldukça yüksek bir ivmeyle %59‘a, 2011′yılında ise %84‘e taşımış.
Twitter‘a göre daha iyi durumda olan Facebook ise %61‘lik kullanım oranını geçtiğimiz yıl %98 gibi rekor sayılabilecek bir seviyeye taşımış. Bu da gösteriyor ki, kategorinin en gözde ve aktif olarak kullanılan servisi Facebook.
Bir diğer önemli ilerlemeye imza atan isim ise Linkedin. %16‘lık kullanım oranını 2011 yılıyla %47′ye taşıyan servis daha çok akademisyenlerin uğrak yeri oldu.
Blog ve mesaj panolarının kullanımı ise neredeyse hiç değişmemiş.Kullanıcılarına blog vasıtasıyla ulaşanların oranı ortalama %46, mesaj panolarının ise %37.
Sosyal medyanın kullanıcılara olan etkisi iki kola ayrılıyor. Bunlar öğrencive akademisyen cephesi. Özellikle üniversite bünyesindeki duyurularartık Twitter üzerinden yapılıyor. Öğrenciler için gerekli döküman ve materyaller ise blog veya topluluk sitelerinden yayınlanıyor.
Üniversiteler ve özel eğitim kurumları, gerek marka değeri gerek yeni öğrencilere ulaşmak için logo, maskot gibi öğelere ve okul hakkındaki gelişmelerin anında yayınlanmasına önem veriyorlar. Böylece öğrencileriyle sürekli bir bağ oluşturmuş oluyorlar.
Yeni Öğrenci çekmek amacıyla kurumun 360 derece sanal turu, ücretsiz ders dokümanları gibi paylaşımlar Facebook üzerinden yapılabiliyor. Webiner tarzı eğitimler hem akademisyen ve personel hem öğrenciler için hazırlanabilir video, sunum gibi içerik formatlarında eğitim kurumununun kendi blogunda ve sosyal hesaplarında yayınlanabiliyor. Bu eğitim kurumuna saygınlık kazandırıyor ve rakiplerinin bir adım önüne geçmesini sağlıyor.
Akademisyenler ise diğer meslektaşlarıyla ortak ağlarda buluşup bilgi paylaşımı ve sektör hakkındaki gelişmeleri takip edebiliyorlar.
Bahsi geçen kullanım amaç ve şekilleri ise son adımda birleşerek öğrenci-üniversite kaynaşmasını sağlıyor. Okullar, düzenledikleri etkinliklerle daha fazla öğrencinin dikkatini çekerek yapılan aktiviteler hakkında geri bildirim de alabiliyorlar.
Ayrıca ortak organizasyonlar sayesinde daha sosyal bir ortam sağlanıp, mezunlar buluşması ile bağların kopmaması sağlanıyor.