Dijital dönüşüm çağında teknolojinin yıkıcı gücünden etkilenmeyen bir sektör kalmadı. Yeni teknolojilere hızla adapte olabilen eğlence sektörü de bir istisna değil. Bugün eğlence sektörünü şekillendiren en önemli teknolojik gelişmelerden biri Yapay Zeka (YZ). YZ’nin eğlence sektöründeki etkisini, içerik oluşturmadan, içerik dağıtımına ve tüketim alışkanlıklarına kadar her aşamada görülebiliyor. YZ destekli platformlar izleyicilerin içeriklerle ilişkisini değiştirirken, yeni iş modellerinin de ortaya çıkmasını sağlıyor. Kişiselleştirilmiş önerilerden, YZ tarafından üretilen görüntü, müzik ve senaryolara kadar çeşitli alanlardaki değişimler sektörü benzeri görülmemiş şekilde altüst ediyor.
Yapay Zeka ile Kişiselleştirilmiş Deneyimler
YZ’nin eğlence sektöründeki en belirgin etkilerinden biri içeriğin kişiselleştirilmesi. Netflix ve Spotify gibi yayın platformları, kullanıcı davranışlarını ve tercihlerini analiz etmek için YZ algoritmalarını kullanarak üyelerine kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor, böylece kullanıcı sadakati sağlıyor. YZ algoritmaları, bir kullanıcının platformdaki görüntüleme geçmişini ve davranışını analiz ederek, kullanıcının bundan sonra beğenebileceği içeriği tahmin ediyor ve önerilerde bulunuyor. Her kullanıcı için farklılaşan içerik önerileri, kullanıcının kişisel beğenilerine uygun görsellerle sunuluyor. Örneğin Netflix, Pulp Fiction (Ucuz Roman) filmini, John Travolta filmlerini izleyen bir kullanıcıya Travolta görseli ile önerirken; Uma Thurman filmlerini daha çok seyretmiş olan kullanıcıya Thurman görseliyle öneriyor. Bu kişiselleştirilmiş yaklaşım, Netflix için kullanıcı katılımını ve elde tutma oranını önemli ölçüde artırıyor. Halihazırda Netflix ve Spotify gibi şirketler tarafından başarılı bir şekilde uygulanan bu model, dijital sanat veya sanal gerçeklik deneyimleri gibi diğer eğlence türlerini kapsayacak şekilde genişliyor.
YZ destekli kişiselleştirme, kullanıcıların tercihlerine göre hazırlanmış içeriği keşfetmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, derlenmiş öneriler sunarak aşırı içerik yükünün azaltılmasına yardımcı oluyor ve kullanıcıların uçsuz bucaksız içerik denizinde beğenebileceği içerikleri bulmasını kolaylaştırıyor. Öte yandan, kişiselleştirme üyelerin devasa miktarda verisine ihtiyaç duyuyor. Bu da veri gizliliği konusunda endişelere sebep oluyor. YZ algoritmalarını güçlendirmek için büyük miktarda veri toplayarak bu verilerin nasıl depolandığı, kullanıldığı ve korunduğuyla ilgili soruları gündeme getiriyor. Ayrıca, YZ’nin önerilerinin kullanıcıların çeşitli içeriklere maruz kalmasını sınırlayarak, sadece belirli içeriklerin izlenmesine, bazılarının ise kıyıda köşede kalmasına sebep oluyor. Dolayısıyla platform algoritması hangi içeriklerin popüler olacağına, hangilerinin ise arka planda kalacağına karar verebiliyor. Kişiselleştirme arttıkça kullanıcının daha önce seyrettiklerinden farklı türde ve tarzda içeriklerle karşılaşma olasılığı azalıyor.
Yapay Zeka ile İçerik Oluşturma
YZ destekli teknolojiler sadece içerik dağıtımında değil, içerik üretiminde de önemli rol oynuyor. YZ algoritmaları müzik oluşturabiliyor, senaryo yazabiliyor, filmleri kurgulayabiliyor hatta bir kameraya ihtiyaç duyulmadan bütün bir filmi masaüstü uygulamaları ile oluşturulabiliyor. Örneğin, 2016 yılında ilk kez gösterilen “Sunspring” adlı kısa film için yazılan senaryo, YZ’nin yaratıcı potansiyelini sergilemişti. Ancak bugün çok daha gelişmiş durumda. Herhangi biri ChatGPT kullanarak bir film senaryosu oluşturulabiliyor. Örneğin, son zamanlarda birçok sitcom senaryosu ChatGPT destekli olarak yazılıyor. .
Film şirketleri ne tür filmlere para yatıracaklarına da YZ destekli sistemlerle karar veriyor. Örneğin, 20th Century Fox, bir filmin fragmanına dayanarak film izleyicisini tahmin eden bir YZ algoritması olan Merlin’i geliştirdi. Bu YZ aracı, filmin fragmanı analiz ediyor ve daha önceki başarılı filmlerin fragmanları ile karşılaştırarak yeni filmin potansiyel başarısını tahmin ediyor. Buradan elde edilen bilgiler, film yapımcılarının hangi filmlere para yatıracağı, filmlerini nasıl ve nerede dağıtacakları konularında daha isabetli kararlar almalarına yardımcı oluyor.
Sadece film sektörü değil, müzik sektörü de YZ teknolojisindeki gelişmelerden radikal bir biçimde etkileniyor. Müzik sektöründe YZ yeni besteler yapmak için kullanılıyor. Örneğin, OpenAI’nin MuseNet adlı aracı, 10 farklı enstrümanla 4 dakikalık müzik besteleri üretebilen bir AI aracı ve popüler müziklerden Mozart’a, Beatles’a kadar çeşitli tarzlarda “orjinal müzikler” oluşturabiliyor. Bu araç, beste yapmak için ilham arayan müzisyenler için önemli olabilir veya bestelerine başlamak için bir başlangıç noktası oluşturabilir.
Ancak YZ destekli müzik üretme araçları çok çeşitli telif sorunlarını da beraberinde getiriyor. Nisan ayında yaşanan bir olay bu telif sorunlarının ulaşabileceği boyutlar hakkında fikir verdi. Drake adlı ünlü ABD’li şarkıcının sesini YZ ile klonlayan bilinmeyen bir kişi, bu sesi kullanarak yine AI desteği ile yeni bir şarkı oluşturdu. Şarkı önce TikTok’ta daha sonra diğer platformlara yayılarak viral oldu ve milyonlarca defa dinlendi. Yapım şirketlerini, Universal Music Group’un müdahalesiyle şarkı bir süre sonra tüm platformlardan kaldırıldı. Ancak bu durum için kimse suçlanamadı çünkü AI tarafından yaratılmış müziğin arkasındaki kişi veya kuruluş belirsizdi. Hatta bazıları bunun reklam amacıyla Drake veya Universal Music Group tarafından yapıldığını bile düşündü. Bu durum, müziğin geleceği hakkında önemli belirsizliklerin oluşmasına yol açtı.
Yapay Zeka ve Oyun
Oyun sektörü, YZ teknolojisinin önemli bir yer edindiği bir başka alan. YZ, gerçek oyuncu olmayan karakterlerin (NPC’ler) duyarlı, uyum sağlayabilen ve akıllı davranışlarını oluşturmada kullanılıyor, böylece oyun deneyimi geliştiriliyor. Dahası, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) ile birlikte, YZ etkileşimli ve etkileyici oyun ortamları oluşturmada önemli bir rol oynuyor.
YZ’nin sektörde oyunların üretiminden dağıtımına her alanda kullanılıyor. Oyun tasarımında ve geliştirilmesinde YZ algoritmaları oyun dünyalarını ve seviyelerini otomatik olarak oluşturabilir, böylece oyun geliştiricilerine zaman ve kaynak tasarrufu sağlar. Ayrıca, AI, oyunların test edilmesinde ve hataların belirlenmesinde de kullanılır. Oyuncu davranışlarının belirlenmesi ve buna göre kişiselleştirilmiş oyun deneyimleri sağlamak için YZ algoritmalarının yoğun olarak kullanıldığını görüyoruz.
Örneğin, The Last of Us (Naughty Dog) ve Assassin’s Creed (Ubisoft) adlı oyunlarda YZ düşman karakterlerin (NPC’ler) oyuncunun hareketlerine gerçekçi bir şekilde tepki vermesini sağlıyor. NPC’ler, oyuncunun konumunu, hareketlerini ve eylemlerini analiz ederek, buna göre stratejiler geliştiriyor. OpenAI’ın, Dota 2 adlı popüler çevrimiçi oyun için bir yapay zeka takımı geliştirdi. OpenAI Five adlı bu takım, oyunun karmaşık stratejilerini öğrenmek ve insan oyunculara karşı yarışmak için derin öğrenme tekniklerini kullanıyor. No Man’s Sky (Hello Games) adlı oyun, yapay zeka kullanarak oluşturulan bir evren sunuyor. Oyun, gezegenler, bitki ve hayvan yaşamı, hava koşulları ve daha fazlasını oyuncuya göre otomatik olarak oluşturuyor ve her oyuncu için farklı bir deneyim sunuyor.
AI, oyun sektörünün birçok farklı şekilde dönüştürüyor ve oyun deneyimini daha etkileyici, gerçekçi ve kişiselleştirilmiş hale getiriyor. AI teknolojisi ilerledikçe, bu trendin devam etmesini ve oyun sektöründe daha fazla yenilikçi AI uygulamalarının ortaya çıkmasını bekleyebiliriz.
Yapay Zekanın Eğlence Sektöründeki Geleceği
YZ tarafından üretilen içerik, eğlence endüstrisindeki yenilikçiliği besleyebilir ve insanları daha alışılmadık fikirlerin peşine düşmeye, yeni anlatı ve anlatımları keşfetmeye teşvik ederek yeni sanat formları denemeye yardımcı olabilir. Büyük miktarda veriyi kolayca işleyebildiği için YZ, daha karmaşık detayları keşfetmeye ve insanlarla tek başlarına zor bulunacak yeni açılara ve perspektiflere sağlayabilir. Önümüzdeki günlerde, eğlence sektörünün daha dinamik ve kişiselleştirilmiş bir endüstri haline geleceğini ön görebiliriz. YZ araçları giderek daha güçlü hale geldikçe, şirketler bu alana büyük yatırımlar yaparak sektörde avantaj elde etmek için daha fazla motive olacaklardır. Ancak YZ’nin eğlence sektöründeki geleceğini değerlendirirken gözden kaçırılmaması gereken detaylar var. Bunlardan en önemlisi YZ’nin şu anki ve öngörülebilir gelecekteki yaratıcılığının taklit üzerine geliştiği ve insan yaratıcılığının yerini alamayacak olması. Dolayısıyla YZ tek başına bir üretici asla olamayacak ancak insan dokunuşu ile yaratıcı eserler ortaya çıkabilecek.
Ancak, YZ’nin olası potansiyelini kucaklarken etik konuları da göz önünde bulundurmak önemli. Veri gizliliği, iş kaybı ve YZ’nin derin taklitler (deepfake) oluşturma potansiyeli gibi konular, endişe duymamız gereken yakın ve geçerli tehditler. Eğlence sektörü çalışanları ve sanatçılar, özellikle animasyon, grafik tasarım, illüstrasyon gibi alanlarda çalışanlar, YZ’nin işlerini değiştirebileceği, insan sanatını ve emeğini yerine geçirebileceği ve kitlesel işsizliğe yol açacağından endişeli ve bu hiç de haksız bir endişe değil. YZ’nin daha önce insanlar tarafından yapılan birçok görevleri otomatikleştirebilme ve kusursuzlaştırma potansiyeli, eğlence sektörün bazı işlerin gereksiz hale gelmesine yol açacaktır. Bu nedenle, yapay zeka kullanımının düzenlenmesi ve çalışanların haklarının korunması için eğlence sektöründe YZ kullanımını düzenlemek ve denetlemek önemli bir konu. Sendikalar ve meslek kuruluşları, YZ tarafından üretilen içeriklerin kullanımı ve çalışma koşulları konusunda çeşitli politikalar ve kurallar geliştirmelidir. Ayrıca, hükümetlerin yapay zeka kullanımını denetlemek ve çalışanların haklarını korumak için uygun yasal çerçeveleri oluşturması da gerekmektedir.