2022 yılı Kasım ayında ChatGPT’nin yeni sürümünün popüler olmasıyla sohbet robotlarına (Chatbots) olan ilgi arttı. Temelde şirketlerin kamu ve sivil toplum kurumlarının bilgi vermek amacıyla kullandığı sohbet robotları, yapay zeka teknolojisi ile birlikte artık farklı birçok amaç için kullanılıyor.
Sohbet Robotları, temel olarak doğal insan sohbetini taklit eden yazılımlardır. Başlıca iki sohbet robotu modeli var. Bunlardan birincisi, yaklaşık yirmi beş yıldır kullanılan, belirli sayıda soru ve cevapların yüklendiği kural tabanlı sohbet robotları. Bu robotlarla sohbet önceden planlanır ve akışın dışına çıkamaz. Kullanıcılar genelde mesaj yazmaz, sadece çıkan seçeneklere tıklayarak istedikleri konuda bilgi edinir.
Kural bazlı sohbet robotlarında aslında ortada bir “sohbet” yoktur. Sadece sohbet kutucuğunda ön tanımlı seçeneklerin seçilmesi sonucunda verilen cevaplar vardır. Basit ve sınırlı etkileşim için idealdir ancak, karmaşık işlemlerin altından kalkamayacağı gibi doğal bir etkileşim de sunamaz. Kullanıcı karşısındakinin kısıtlı yetenekleri olan bir robot olduğunun farkındadır. Bankalar, şirketler ve devlet kurumları, bu tür sohbet robotlarını kullanıcılara hizmetleri hakkında bilgi verme amacıyla kullanır.
İkincisi ise kullanıcının yazdığı serbest formattaki yazıyı anlayacak yapay sinir ağları algoritmalarına sahip, doğal dil işleme (Neuro-Linguistic Programming,NLP) tabanlı sohbet robotlarıdır. Bunlara, yapay zeka destekli sohbet robotları da denir. Özellikle son beş yıldır popülerleştiler ve en gelişmiş versiyonlarından biri şu sıralar herkesin dilinde olan ChatGPT. Bu sohbet robotlarına gelebilecek sorular ve o sorulara nasıl cevap verileceği öğretilir. Yapay zekâ sayesinde sohbet robotu kullanıcıdan gelen soruları tanır, kategorilendirir ve önceden öğrendiği bilgilerden faydalanarak cevap verir. “İzmir’de hava kaç derece” ve “İstanbul’da hava nasıl olacak” gibi cümle içindeki farkları anlayıp; yanıtını özelleştirir. Bununla birlikte yapay zekânın performansı değişken ve tutarsızdır. Her zaman yanlış bir cevap verme ihtimali vardır.
Sohbet robotları uzun süredir siyasi kampanyalarda kullanılıyor. Genelde siyasi partiler ve siyasetçiler, seçmenlere düşüncelerini, vaadlerini ve politikalarını aktarmak için sohbet robotlarını kullanır. Tüm cevaplar kontrol altında olduğu için, siyasi parti/siyasetçiler kural bazlı sohbet robotları daha sık kullanılmaktadır. Ancak bu sohbet robotlarının etkileşimi sınırlı kalacak, seçmenle samimi ilişki kurmanın önüne geçecektir.
Yapay zeka destekli sohbet robotları daha karmaşık, farklı sorulara cevap verebilen ve insanla etkileşime giren bir yapıdadır. Öncelikle siyasi partinin ya da siyasetçinin fikirleri, metinler, videolar, röportajlar vb. içerikler yoluyla yapay zekaya öğretilir. Sohbet robotu sorulan sorulara mümkün olduğunca bir insan gibi davranarak yanıt verir. Bu siyasi bir konuda düşünceler olabildiği gibi günlük bir konuşma da olabilir. Örneğin, bu sohbet robotu kullanıcıya eğer sorarsa bir kitap ya da film de önerebilir, siyasetçinin insan hakları, eğitim, sağlık politikaları vb. konulardaki düşüncelerini de anlatabilir. Sadece moral ve motivasyon da verebilir.
İster kural bazlı olsun, ister yapay zeka destekli, sohbet robotları siyasi kampanyalar için oldukça işlevseldir. Seçmenlerle bağlantı içinde kalmayı sağlar. Etkinlikler hakkında bilgi verir, seçmenlerin sorularını yanıtlar. Seçmenlerin taleplerini ve isteklerini anlamaya, oy vermeyi ve oy kullanacakları yeri hatırlamalarına yardımcı olur. Seçmenlerin en çok hangi konuları önemsedikleri ve kampanyanıza oy verme olasılıkları gibi verileri toplar. Destekçilerinden ve potansiyel gönüllülerden oluşan bir topluluk oluşturmak için gerekli etkileşimleri tasarlar.
Son birkaç yılda yapay zeka destekli sohbet robotlarının siyasetçiler tarafından da kullanıldığını görüyoruz. 2020 ABD Başkanlık Seçimleri sırasında Joe Biden, seçmenlerle etkileşim kurmak ve politikalarını tanıtmak amacıyla Facebook Messenger üzerinden yapay zeka destekli bir sohbet robotu kullandı. Bu sohbet robotu, seçmenlerin Biden’ın politikaları, kampanya etkinlikleri ve gönüllü ihtiyacı hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştı. Sohbet robotu, seçmenlerin sorularına anında yanıt vererek, Biden’ın politikalarını ve kampanyanın hedeflerini anlatıyordu. Aynı zamanda seçmenlerin oy kullanma süreci ve oy kullanma tarihleri gibi önemli bilgilere erişmesine de yardımcı oldu.
Yapay zekanın siyasal alanda kullanımının tek örneği sohbet robotları değil. Yapay zeka teknolojisinin, büyük veri analizi ve seçmen profillemesi için de oldukça geniş bir kullanım alanı bulunuyor. Siyasi kampanyalar, seçmenlerin tercihlerini, demografik özelliklerini ve eğilimlerini anlamak için veri toplayan ve bu verileri analiz eden yapay zeka uygulamaları var. Bu uygulamalar bu verileri daha hızlı ve doğru bir şekilde işleyerek, siyasi kampanyaların hedef kitlelerini daha iyi anlamalarına ve onlara uygun stratejiler geliştirmelerine yardımcı oluyor.
ABD’de Barack Obama’nın 2008 ve 2012 seçim kampanyaları, veri analizi ve seçmen profillemesi de yapay zeka kullanımının öncü ve başarılı örneklerinden biri. Bu kampanyalar sırasında, Obama’nın ekibi, seçmenlerin sosyal medya ve diğer dijital platformlardan toplanan verileri analiz ederek, onların politikalar hakkında ne düşündüklerini ve hangi konuların onlar için önemli olduğunu belirlemiştir. Bu verilere dayanarak, ekip seçmenlere daha etkili bir şekilde ulaşabilecek ve onları oy kullanmaya teşvik edebilecek stratejiler geliştirmiştir. Bu çalışma Obama’nın kampanyasına onbinlerce seçmenin kampanyaya milyar dolarlık bağışlar yapmasını da sağlamıştır.
Yapay zeka, sosyal medya analizi ve çevrimiçi etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir rol oynar. Siyasi kampanyalar, seçmenlerle daha etkili bir şekilde iletişim kurmak ve onların ilgi alanlarını anlamak için yapay zeka destekli sosyal medya analizine başvurabilir. Ayrıca, yapay zeka doğal dil işleme ve duygu analizi yetenekleri sayesinde, kampanyalar seçmenlerin sosyal medya paylaşımlarını ve yorumlarını daha hızlı ve doğru bir şekilde analiz edebilir. Donald Trump’ın 2016 seçim kampanyası, sosyal medya ve çevrimiçi etkileşimin yapay zeka ile analizinin önemli bir örneği. Kampanya sırasında sosyal medya paylaşımları analiz ederek seçmenlerin ilgi alanlarını, duygularını ve politik eğilimlerini belirlenmişti. Bu analizler sayesinde, kampanya ekibi seçmenlerle daha etkili iletişim kurabilecek ve onlara yönelik daha kişiselleştirilmiş mesajlar geliştirebildi. Ayrıca, Trump’ın sosyal medya üzerindeki güçlü etkisi, seçim sonuçları üzerinde önemli bir rol oynadı.
Yapay zeka teknolojisi, otomatik içerik üretimi ve dağıtımı konusunda siyasi kampanyalara büyük avantajlar sağlar. Yapay zeka destekli sistemler, hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde özelleştirilmiş içerikler üretebilir ve bunları seçmenlerle paylaşabilir. Bu, kampanyaların daha geniş kitlelere ulaşmasına ve seçmenlerin ilgisini çekmeye yardımcı olur. Tayvan’da 2018 yılında yapılan yerel seçimler sırasında, sosyal medya üzerinde “bot orduları” olarak adlandırılan yapay zeka destekli hesaplar kullanıldı. Bu hesaplar, siyasi kampanyaların lehine veya aleyhine içerikler üreterek ve yayarak seçmenlerin algısını etkilemeye çalıştı. Bu tür örnekler son yıllarda yapılan birçok seçimde görülmektedir.
Yapay zeka, siyasi kampanyaların stratejilerini ve taktiklerini optimize etmek için de kullanılabilir. Yapay zeka destekli analizler, kampanyaların hangi konuların ve mesajların seçmenlerle daha fazla yankı uyandırdığını, hangi bölgelerde daha fazla destek olduğunu ve hangi iletişim kanallarının en etkili olduğunu belirlemelerine yardımcı olur. 2016 yılındaki Brexit referandumu, yapay zeka destekli strateji ve optimizasyonun siyasi kampanyalarda kullanımının önemli bir örneğidir. Cambridge Analytica adlı şirket, seçmen verilerini kullanarak kişiselleştirilmiş ve hedeflenmiş reklamlar üretti ve bu sayede Brexit referandumunun sonucunda önemli bir rol oynadı. Bu olay (ya da skandal), yapay zekanın kampanya stratejilerini nasıl etkileyebileceğini ve potansiyel etik sorunları da göstermektedir. Yapay zekaya dayalı sistemler, kişisel gizliliğe zarar verebilir, manipülatif dezenformasyon içerikleri üretebilir ve bu içeriklerin dağıtımını etkin bir şekilde planlayarak gerçekleştirebilir. Örneğin hangi kullanıcıya, hangi içeriğin, ne zaman, ne sıklıkta gösterileceğini mükemmel bir şekilde planlayabilir.
Yapay zeka, anketler ve seçim tahminleri için de kullanılabilir. Geleneksel anket yöntemlerinin yanı sıra, yapay zeka algoritmaları, sosyal medya analizleri, tüketici verileri ve diğer kaynaklardan toplanan büyük veri kümelerini işleyerek seçim sonuçlarına dair daha doğru ve güvenilir tahminler yapabilir. Bu, siyasi kampanyaların stratejilerini ve taktiklerini daha iyi yönlendirmelerine ve kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanmalarına olanak tanır. 2020 ABD Başkanlık seçimi sırasında, Yapay Zeka destekli anket ve tahmin modelleri, seçim sonuçlarını tahmin etmeye çalışmıştır. Bu modeller, geleneksel anket yöntemlerine kıyasla daha geniş ve daha çeşitli veri kaynaklarından yararlanarak seçim sonuçlarına dair daha doğru tahminlerde bulunmaya çalışmıştır. Sonuç olarak, AI destekli tahminler, seçim sürecindeki değişkenleri ve seçmen davranışlarını daha iyi anlamaya yardımcı olmuştur.
Yapay zeka teknolojisi, siyasal kampanyalarda kullanım alanları giderek artıyor ve çeşitleniyor. Konunun çok önemli etik ve ahlaki boyutları var. Seçmen manipülasyonu yapay zeka ile hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Bunun için yapay zeka kullanımı ile ilgili sınırlamaların hızla devreye girmesi gerekiyor. Açıkçası ülkemizde seçimlerin yaklaştığı şu günlerde, yapay zeka destekli sistemlerin, propaganda ,dezenformasyon ve manipülasyon amaçlı olarak kullanılmadığını düşünmek biraz saflık olur. Bunu da başka bir yazıda ele alalım.