KONU:
Dr. Malcolm Sayer (Robin Williams) 1969 yılnda Bronx^ta yerel bir hastanede klinik doktor olarak işe alınır. Utangaç bir nöroloist olan Dr. Sayer ,insan ilişkilerinde zorluklar yaşadığı için daha önce hastalarla hiç çalışmamış, sadece araştırma yapmışır, Hastanede yarı-katatonik durumdaki hastaların yattığı bölümde göreve başlar. Bu hastalar beslenmek dışında dışsal etkilere tepki vermemektedir. Konuşmamakta ve neredeyse hareket etmemektedirler. Birçoğu, 1916-17’de Avrupa’da başlayan ve 1920’lerde dünyayı kasıp kavuran Ensefalit salgınının kurbanlarıdır. Dr. Sayer bazı hastaların, belirli uyaranlara alışılmadık şekillerde tepki verdiğini fark eder. Bunun üzerinde çalışırken, bu hastalar arasındaki bazı ortak özelikler olduğunu, durumlarının Parkinson hastalığı ile bir ilişkisi olduğunu fark eder. Hastane başhekimini zor da olsa ikna ederek, bir hastaya pahalı bir deneysel ilaç tedavisi uygulamaya başlar. Bu hasta, on bir yaşından beri katatyonik durumda olan ve tüm bu yıllar boyunca sevgi dolu annesi tarafından bakılan kırk bir yaşındaki Leonard Lowe’dur (Robert De Niro).
YORUM (Spoiler İçermez):
Penny Marshall’ın yönettiği Uyanışlar güçlü ve dokunaklı bir hikaye. Film, Malcolm Sayer karakterinin temelini oluşturan nörolog Oliver Sacks’in aynı adlı otobiyografik kitabından uyarlanmış. Hikaye gücünü yaşanmış bir olaydan ve iki usta oyuncunun sağlam performansından alıyor. Robin Williams diğer filmlerindeki neşeli patlamalı oyunculuğunu bu filmde dizginliyor. Sıradan bir karakteri, hayatında işinden başka bir şey istemeyen doktorun sosyal izolasyonunu başarılı bir şekilde yansıtıyor. Robert De Niro ise yıllar sonra hayata dönen hasta rolünde metot oyunculuğunu konuşturuyor. Bununla birlikte De Niro’nun bu filmdeki performansı en iyilerinden biri değil. Bazı eleştirmenler De Niro’nun yıllar sonra hayata dönen bir adamdan çok anesteziden yeni uyanmış bir hastaya benzediğini düşünüyor. Sonuçta 30 yıl katatonik olsaydı uyandığında bu kadar kolay hareket edemezdi. Kasları körelmiş, sesi de uzun süre kullanılmadığı için kısık olmalıydı. Yönetmen Penny Marshall kardeşi Garry Marshall (Pretty Woman) gibi TV ve Sit-Com geleneğinden geldiği için, diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de hikayeyi duygusal ve iyimser bir şekilde ele almak için gerçeklikten biraz uzaklaşmış görünüyor. Puanım: 6,5/10
BONUS:
Dr. Sayer, katatonik hastası Leonard’ı Levodopa (L-DOPA) adlı bir ilaçla tedavi ediyor. Bu ilaç, 2014 yılı Ağustos ayında intihar ederek yaşamına son veren Robin Williams’ın ölümünden kısa süre önce kendi Parkinson semptomlarını tedavi etmek için kullandığı ilaçtı.
KÜNYE:
Yönetmen | Penny Marshall |
---|---|
Yapımcı | Lawrence Lasker, Walter F. Parkes |
Senarist | Oliver Sacks (kitap), Steven Zaillian (senaryo) |
Oyuncular | Robert De Niro, Robin Williams, John Heard, Julie Kavner, Penelope Ann Miller, Max Von Sydow |
Müzik | Randy Newman |
Görüntü Yönetmeni | Miroslav Ondrícek |
Kurgu | Battle Davis, Gerald B. Greenberg |
Stüdyo | Columbia Pictures |
Yapım Yılı | 1990 |
Tür | Drama |
Süre | 121 Dakika |
Ülke / Dil | ABD / İngilizce |
FRAGMAN: