KONU:

Lula hapisten şartlı tahliye ile salıverilen sevgilisi Sailor ile tekrar birlikte olmanın mutluluğu içindedir. Ancak Lula’nın psikopat annesi kızının Sailor ile birlikte olduğunu öğrendiğinde deliye döner.  İki sevgili anneden kaçmak için California’ya doğru yola çıkarlar.  Anne Sailor’ı öldürmesi için peşlerinden bir kiralık katil gönderir.  Tutkulu ve keyifli başlayan yolculukları,  genç bir kadının bir araba kazasından sonra ölmesine tanık olmalarıyla birlikte tuhaf ve gerilimli bir hal alır.

YORUM (Spoiler İçermez):

1990 yılında Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü alan Vahşi Duygular, tam da David Lynch’den beklenecek bir tuhaflıkta, Bonnie ve Clyde tarzı bir yol filmi. Lynch bu filminde de tekinsiz, her an her şeyin olabileceği bir dünya kuruyor. Şiddetin, erotizmin ve mizahın tuhaf bir karmaşasınız sunuyor.  Elbette yılan derisi ceketi, gösterişli kırmızı arabası ve Elvis takıntısı ile Sailor karakterini canlandıran Nicolas Cage, Lula’yı canlandıran Laura Dern’in ve psikopat kiralık Bobby Peru trolünde Willem Dafoe performansları müthiş ancak bu bir Lynch filmi ve her filminde olduğu gibi bunda da baş rolde Lynch’in bilinçaltı akışı var.  Lynch’in ifadesiyle bu film, “”cehennemde aşkı bulmakla ilgili bir resim”.  Puanım: 7.8/10

BONUS:

Filmde iki unutamadığım sahne var. Birincisi filmin hemen başlarında Sailor’ın Lula’dan ayrılmaya karar verdikten hemen sonra Oz Büyücü’sünün karşısına çıktığı ve ona aşktan vazgeçmemesini öğütlediği sıkışık trafik sahnesi. Göstergeler, alt anlamlar ve göndermelerle dolu olan bu sahne, Sailor’ın Lula’ya geri dönmesi ve üzerinde “bireyselliğimin ve kişisel özgürlüğe olan inancımın bir sembolüdür” dediği yılan derisi ceketi ile otomobilin üstüne çıkarak, ona Elvis Presley’in “Love Me Tender” şarkısını söylemesi ki -Sailor bu şarkıyı sadece karısına söylemeye yemin etmişti. İkinci sahne ise, Bobby Peru’nun bir motel odasında Lula’yı sıkıştırdığı sahne. Bobby, bir eliyle Lula’nın boğazından tutarak, diğer eliyle onu okşayarak o ‘Fuck me’ derse onu bırakacağını söyler. Lula bu dehşet anında kendisini kaybeder ve yüksek yoğunluklu bir erotizme kapılır. Kısa süre sonra fısıltıyla istenileni söyler. Bir an için tiksindiği bu adamla  sevişmeye de hazırdır. Bobby ise “Hayır teşekkürler, bugün vaktim yok. Gitmeliyim!” diyerek aniden odadan ayrılır. Lula tacizin değil ama reddedilmenin etkisiyle sersemleşir.

KÜNYE:

FRAGMAN:

DAHA FAZLASI:

IMDB, Rotten Tomatoes, Wikipedia