Her Şey Aydınlandı!

yazan: Özgür Kurtuluş

Amerika Birleşik Devletleri’ni “süper” güç olma dışında diğer bütün ülkelerden farklılaştıran bir başka özelliği daha var, ABD bir göç ülkesi. Neredeyse tüm vatandaşlarının kökleri başka kıtalarda bulunuyor. Kökleri Amerika’da olan Kızılderililerin ise numune olarak sağ bırakılan ve itinayla asimile edilen birkaç bini dışında yok edildiklerini biliyoruz. Kurulduğu günden beri hatta kurulmadan önce bile Dünya’nın neredeyse her bölgesinden insanların yerleştiği, halen de yerleşmekte olduğu kelimenin tam anlamıyla kozmopolit bir ülke ABD. Tek bir kıtadan oluşan bir Dünya modeli sanki, ya da , Dünya üzerindeki her kültürün beslediği bir üst kültür gibi.. Bu anlamda ABD’nin Dünya ile kültürel ilişkisi sadece dayattığı (sattığı) popüler kültürle değil, vatandaşlarının kökleriyle olan etkileşimiyle de kuruluyor. Başkanlarının babasının bile Kenyalı olduğu düşünüldüğünde Amerika ile Dünya’nın geri kalanı arasındaki kültürel bağlantıların gücü ve çeşitliliği tahayyül edilebilir.

everythingisilluminated-01

Her Şey Aydınlandı (Everything is Illuminated, 2005) Amerikalıların kökleriyle olan ilişkisi üzerine bir film. Bir Yahudi Ailenin oğlu olan Jonathan, ailesine ait eşyaları biriktiren, takıntılı bir koleksiyoner. Koleksiyonun en değerli parçalarından biri, Büyükbabasının ölürken ona bıraktığı, içinde bir çekirge fosili olan amber (kehribar) taşı. Daha sonra eline geçen yine Büyükbabasına ait çok eski bir fotoğrafta, bu taşın gizemli bir kadının boynunda görünce köklerini araştırmaya, Büyükbabasının doğduğu Ukranya’ya gitmeye karar veriyor.

everythingisilluminated-02

Büyükbabası İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçmak için ardında hamile karısını ve tüm ailesini bırakarak Amerika’ya göç etmiş, mülteci olarak ABD’ye yerleşmiş, daha sonra ailesini yanına aldırmak istemiş ancak karısı ve ailesi Naziler tarafından çoktan katledilmiştir. Amerika’da yeni bir hayata başlayan büyükbabanın torununa mirası ise on köklerinden kalan son hatıralar olan eski bir fotoğraf ve bir kehribar taşı olur.

everythingisilluminated-04

Jonathan Ukranya’ya gittiğinde elbette kendi kültüründen çok farklı bir kültürle karşılaşır. Rehber olarak tuttuğu Alex ve onlara şöförlük yapacak olan Alex’in büyükbabası (ki onun adı da Alex) Ukranya’daki farklı kuşakları temsil ederler. Alex Amerikan hayranıdır, zencilere tapar (ki bu yüzden onlara “zenci” demekten çekinmez ve bunun neden ayrımcılık olduğunu bir türlü anlayamaz) Amerikan müziği dinler, Amerikan tarzı giyinir. Büyükbaba ise ununu elemiş, eleğini asmış artık dinlenmek istemektedir. Jonathan’ın ailesinin bulmak onun son işi olacaktır. Karısını iki yıl önce kaybetmiş ve o günden beri kör olduğunu iddia etmekte, yanında huysuz, deli ama karakterli köpeği Sammy Davis Jr. Jr.olmadan göremeyeceğini düşünmektedir. Bu üçlünün Ukranya’nın kırsalına yaptığı yolculuk sadece Jonathan için değil, diğer ikisi için de geçmişe, tarihe ve köklere doğru bir yolculuğa dönüşür. İkinci Dünya savaşı sırasında küçük insanların yaşadığı acılar, komünizm sonrası Ukranya’daki değişim, Amerikalıların köklerine dönüşü temalarının üzerinde gelişen filmin asıl odaklandığı nokta ise köklerin ve geçmişin insanın kimliği üzerindeki yapıcı/yıkıcı etkileri.

everythingisilluminated-05

Her Şey Aydınlandı, bir yol-komedi filmi. Son olarak Wolverin The Origins’de Victor karakteriyle etrafa dehşet saçan bir mutant olarak izlediğimiz Liev Schreiber’in yazdığı ve yönettiği ilk ve şu ana dek son film. Schreiber filmini, Jonathan Safran Foer’in yazdığı aynı adlı yarı otobiyografik romandan uyarlamış. Romanın hikayesi ise ayrıca ilginç Foer bu romanı Princeton Üniversitesi’nde okurken dönem ödevi olarak yazmış. Ancak gerek dili, gerek kurgusuyla öğrenciler arasında çok sevilen roman daha sonra basılmış ve best-seller olmuş. Kitabı okumadım ancak filmdeki birçok metaforda (ayçiçeği tarlasının içinde bir ev, gece gündüz sürekli takipte bir dolunay gibi) edebi tatlar hissettim.

everythingisilluminated-06

Filmin oyuncuları da oldukça ilginç. Amerikan yahudisi Jonathan rolünde Elijah Wood var. Yüzüklerin Efendisi (Lord Of The Rings, 2001-2002-2003) üçlemesinden sonra kolay kolay başka rollerde inandırıcı olamayacağını düşündüğüm, Wood Günah Şehri’ndeki (Sin City, 2005) psikopat Kevin rolüyle beni hemen yanıltmıştı. O zamandan beridir oynadığı her rolde iyi bir aktör olduğunu gösteriyor. Günah Şehri ile aynı yıl çekilmiş olan Her Şey Aydınlandı’nın ilk yarısında ise zaten iri olan gözlerini iyice belirginleştiren gözlükleri ve donukluğu ile Yüzüklerin Efendisi’nin Fredo’sunu değil Günah Şehri’nin Kevin’ini hatırlatıyor. Köklerinden tamamen kopmuş Amerikan hayranı Ukraynalı Alex rolünde ise bir sürpriz var. Son zamanların popüler grubu Gogol Bordello’nun solisti Eugene Hutz..Hutz’un oyunculuğu kıvırdığı kesin. Oldukça dinamik, eğlenceli bir karaktere hayat veriyor. Filmin üç numarası Alex’in büyükbabası rolünde ise Rus oyuncu Boris Leskin rol alıyor.

Tout est illuminé Everything is illuminated 2005 Real : Liev Schreiber Eugne Hutz Boris Leskin Elijah Wood COLLECTION CHRISTOPHEL

Her Şey Aydınlandı akıcı, gerek görüntüleri gerekse müzikleri ile doyurucu bir film. Balkan müzikleri filme bir Kusturica havası vermiş. Diyaloglar yerli yerinde, espri unsuru dozunda. Seyredilesi, üzerine konuşulası bir film.


Mayıs, 2009

İlgili Yazılar

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.