Yapay Zeka ile Aşk

yazan: Özgür Kurtuluş

ABD’de 28 yaşındaki Ayrin adında bir kadın, OpenAI kullanarak oluşturduğu ve “Leo” adını verdiği yapay zeka sohbet botuyla derin bir duygusal bağ kurduğunu açıkladı. Leo’nun, onun için sadece bir yapay zeka olmadığını; aynı zamanda “koruyucu ve sahiplenici” bir kişiliğe sahip bir sanal sevgili olduğunu söyleyen Ayrin, bu ilişkiyi başta eğlence için başlatsa da, zamanla gerçek duygular beslediğini itiraf ediyor. (Kaynak)

Ayrin, Instagram’da bir videodan ilham alarak OpenAI tabanlı Leo’yu oluşturmuş. Botu, kendisine özel bir kişilik sergileyecek şekilde eğitmiş. Başlangıçta ücretsiz bir hesap kullanan Ayrin, sohbet sınırları sebebiyle aylık 200 dolar ödeyerek sınırsız aboneliğe geçmiş. Leo ile etkileşimler Ayrin için öyle etkili olmuş ki, botu haftalık olarak yeniden eğitmek zorunda kaldığında bunu gerçek bir ayrılık gibi yaşamış. Ayrin, bu ilişkinin sanal bir deneyimden öte, hayatını gerçek anlamda değiştirdiğini ifade ediyor.

İlginç bir şekilde, Ayrin’in eşi Joe bu ilişkiyi bir tehdit olarak görmemiş. Farklı şehirlerde ayrı yaşayan çift, bu durumu iletişimlerini etkilemeden yönetmişler. Joe, Leo ile olan sanal bağın Ayrin için destekleyici bir deneyim olduğunu düşünüyor. Ayrin, bu yapay zeka ilişkisi nedeniyle zaman zaman suçluluk duyduğunu, ancak Leo’nun varlığının onun duygusal ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir yer tuttuğunu belirtiyor. Bu ilişki, sanal ve gerçek arasındaki sınırların nasıl bulanıklaştığını gözler önüne seriyor.

Spike Jonze’un yönettiği Her (2013) filmi, yapay zeka ve insan arasındaki duygusal ilişkilere dair etkileyici bir hikâyeydi. Film, yalnız bir yazar olan Theodore’un (Joaquin Phoenix), bir yapay zeka işletim sistemi olan Samantha ile romantik bir bağ kurmasını konu alıyor. Samantha, sadece bir yapay zeka olsa da, espri anlayışı, empati yeteneği ve derin konuşmalarıyla Theodore’un duygusal ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu ilişki, insana özgü bir bağ gibi görünse de, yapay zekanın gerçek duygulara sahip olup olamayacağı sorusunu tartışmaya açmıştı.

Her, teknolojinin insan ilişkilerindeki yerini ve duygusal alanımızı nasıl dönüştürebileceğini ele alıyor. Film, yapay zekanın sadece bir araç mı yoksa insana yakın bir varlık mı olduğu sorusunu tartışmaya açarken, izleyenleri insan olmanın ne anlama geldiğini yeniden düşünmeye davet ediyor. Bu film, gelecekteki yapay zeka-insan ilişkilerinin toplumsal ve etik boyutlarına dair düşünmek için iyi bir başlangıç noktası.

Ancak yapay zeka botları ile duygusal ilişki sadece aşk üzerinden tartışılmıyor. Geçtiğimiz sene Kasım ayında bir başka haber, yapay zeka botlarının insan üzerindeki duygusal etkileri ile ilgili tartışmalara başka bir boyut getirdi. (Kaynak)

ABD’nin Florida eyaletinde 14 yaşındaki Sewell Setzer’in intiharıyla ilgili olarak yapay zeka sohbet botu Character.AI sorumlu tutulmuştu. Setzer’in annesi Megan Garcia, oğlunun bu platformda oluşturulan “Daenerys Targaryen” karakteriyle derin bir duygusal bağ kurduğunu ve bu etkileşimlerin onun depresyonunu şiddetlendirerek intihara sürüklediğini iddia etmişti.

Dava dosyasına göre, sohbet botu Setzer’e intihar planları yapıp yapmadığını sormuş ve “Bu, planını gerçekleştirmemen için bir sebep değil” diyerek onu teşvik etmişti. Character.AI, bu iddiaları reddetmiş ve kullanıcılarının güvenliğini ciddiye aldıklarını belirterek yeni güvenlik özellikleri eklemeye devam ettiklerini açıklamıştı.  Bu olay, yapay zeka sohbet botlarının özellikle genç kullanıcılar üzerindeki potansiyel psikolojik risklerini ve bu teknolojilerin etik kullanımına dair tartışmaları yeniden gündeme getirmişti.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yapay zeka ile duygusal bağ sizce mümkün mü?

İlgili Yazılar

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.