ChatGPT’yi yaklaşık 4 aydır kullanıyorum. Önceleri daha çok eğlenceydi. Çeşitli istemler (bir yapay zeka uygulamasına komut verme işlemi “prompt” olarak adlandırıyor. Bunu Türkçe’ye “istem” olarak çeviriyoruz. Ancak daha önceki tecrübelerden Türkiye’de İngilizce kavramın daha sık kullanılarak yerleşeceğini ön görsemde, bu yazıda ısrarla Türkçe karşılığını kullanacağım:) yazarak yapay zeka uygulamasının verdiği cevaplara şaşırıyordum Ancak ChatGPT-4 çıktığından beri ücretli olarak kullanıyorum ve günlük iş akışımın neredeyse ayrılmaz bir parçası haline geldi. Geçen haftadan beri açılış sayfam artık Google değil ChatGPT.
Bu süre içinde istem yazma konusunda edindiğim tecrübeler ve okuduklarım ile bazı istem kalıpları ve yapay zeka ile çalışma alışkanlıkları geliştirdim. İstemlerin ne kadar detaylı ve açıklayıcı olursa o kadar iyi sonuçlar elde ettiğimi gördüm. Amerikalıların bir sözü var. GIGO olarak kısalttıkları “garbage in garbage out”, yani “ çöp içeri, çöp dışarı”. Bu kavramı, bilgisayarın verecekleri performansın insan tarafından yapılan girdilere bağımlı olduğunun altını çizmek için kullanıyorlar. Yani ne kadar nitelikli girdileriniz olursa bilgisayar programından o kadar nitelikli çıktılar alıyorsunuz. Bu kural yapay zeka uygulamaları için de oldukça geçerli. Dolayısıyla ChatGPT ya da başka bir yapay zeka uygulamasına yazdığınız istemler, alacağınız cevapların içeriğini ve niteliğini doğrudan etkiliyor. Bu anlamda iyi istemler yazmak artık bir dijital okuryazarlık becerisi olarak tanımlanıyor.
Dolayısıyla, verimli sonuçlar almak istiyorsanız, özellikle yapay zeka uygulamalarını eğlence için değil işiniz için kullanmak istiyorsanız, etkili istemler yazmak oldukça önemli. Hatta bu konuda uzmanlaşmak bile mümkün. Yapay zeka teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte “istem mühendisliği” (prompt engineering) adlı yeni bir meslek de ortaya çıktı. Yapay zeka uygulamaları üreten firmalarda, sistemi test etmek için istem mühendisleri istihdam ediliyor. Bu kişiler bir yapay zeka uygulamasını test edecek karmaşıklıkta istemler üretiyorlar.
Özetle, istemleriniz ne kadar iyi olursa, alacağınız cevaplar da o kadar amacına uygun ve nitelikli olacaktır. Şimdi nasıl iyi istemler yazabileceğiniz konusunda öğrendiklerimi ve içgörülerimi paylaşayım.
ChatGPT ile bir insanla konuşur gibi konuşun…
ChatGPT yapay zeka destekli bir sohbet robotu. Dolayısıyla bütün bilgi alışverişi bir sohbet arayüzünde gelişiyor. Uygulamayı kullanırken yaptığım en ilginç keşiflerden biri ona komutlar vermek yerine onunla bir iş arkadaşı, bir asistan ya da bir ekip üyesi gibi konuşmanın aldığım çıktıların niteliğini arttırdığını fark etmek oldu. Bu başlangıçta saçma gibi gelebilir. Ancak bir insanla konuştuğunuzda zaman zaman sorduğunuz soruyu karşınızdakinin tam anlamadığını, cevap verirken bazı noktaları kaçırdığını görürsünüz. Bazen daha ayrıntılı açıklama yapmasını beklersiniz. Konuştuğunuz kişi konudan sapabilir, cevabı yenilemesini isteyebilirsiniz veya söylediği bir cümle dikkatinizi çekebilir ve onu açıklamasını talep edebilirsiniz. ChatGPT ile konuşurken de durum tam olarak böyle gelişiyor. Bilgi alışverişini iki kişi arasındaki bir sohbet gibi planlamak, alınan cevapların niteliğini kesinlikle artırıyor. Bunu denemenizi öneririm.
Bir bağlam oluşturun…
ChatGPT Google değil. Dolayısıyla bilgi edinmek için oluşturduğunuz istemlerin bir anahtar kelime gibi tek bir kelime ya da kelime grubundan oluşması iyi sonuçlar vermiyor. Sohbetin bağlamını belirlemek için bir takım arka plan bilgileri vermeniz gerekiyor. Şöyle düşünün, örneğin İstanbul Maratonuna katılmak istiyorsunuz ve hazırlık yapmak için bir yol haritasına ihtiyacınız var. İlk akla gelen şu istemi yazmaktır:
“Bir maratona nasıl hazırlanabilirim?”
Ancak bir sporcu değilseniz, ya da daha önce hiç maraton koşmadıysanız bunu belirtmeniz aldığınız cevabın içeriğini ve niteliğini önemli ölçüde değiştirecektir. Yani şöyle;
“10 yıldır spor yapmadım. Daha önce hiç maraton koşmadım. 6 ay sonra düzenlenecek İstanbul Maratonu’na hazırlanmak istiyorum. Bu maratona hazırlanmak için neler yapmam gerekir?”
Bu istemleri ChatGPT’ye yazarak aldığınız cevapları karşılaştırın ve nitelik farkını görün.
Başka örneklerle devam edelim.
“Birkaç ay içinde İtalya’ya seyahat etmeyi planlıyorum ve yerel halkla iletişim kurmama yardım etmek için temel İtalyanca kalıplarını öğrenmek istiyorum. Başlangıç için uygun ve günlük konuşma kalıplarını öğretmeye odaklanmış online kaynaklar arıyorum. Başlangıç düzeyinde İtalyanca öğrenmek için bana bu tür online kaynaklar önerebilir misiniz?”
Bu istem ile İtalyanca öğrenmek için herhangi bir kaynak aramadığımızı, yerel halkla iletişim kurmak için gerekli kalıpları öğretecek başlangıç düzeyinde bir kaynak aradığımızı belirmiş olduk. ChatGPT buna uygun kaynaklar önerecektir.
İş hayatından daha karmaşık bir örnek ile devam edelim:
“Blockchain teknolojisinin tedarik zinciri verimliliğini ve şeffaflığını iyileştirmek için nasıl kullanılabileceğini keşfetmek isteyen bir iş adamıyım. Teknolojinin özet bir açıklamasını ve tedarik zinciri yönetiminde nasıl kullanıldığının örneklerini arıyorum. Blockchain teknolojisinin kavramını ve tedarik zinciri yönetimindeki potansiyel uygulamalarını açıklayabilir misiniz?”
Bu örnekte, Blockchain hakkında bilgi istemek yerine, Blockchain’in tedarik zinciri verimliliği için odaklanır ve gerçek dünyada nasıl kullanılabileceği hakkında düşünür. ChatGPT’ye bu istemi girdiğinizde oldukça ilginç bir cevap alacaksınız.
Bağlam oluşturma konusunda vereceğim son örnek daha karmaşık bir görev için. ChatGPT’den bir hikaye yazmasını istediğimde oluşturduğum istem ne kadar ayrıntı içerirse aldığım sonucun o kadar nitelikli olduğunu gördüm. Hikaye yazmak için çeşitli denemelerle aşağıdaki ayrıntılı promptu oluşturdum.
“Bana 500 kelime ile sınırlı kısa bir bilim kurgu hikayesi yaz. Hikaye 2090 yılında İstanbul’da Beyoğlu semtinde yer alan dünyada son kalan kitapçıda gerçekleşir. Kitapçıdaki karakterler şunlardır ve hepsi insandır:
Kitapçının sahibi: Bu kişiyi ilginç ve olağanüstü biri olmalı, Ona bir isim ver ve geçmişini oluştur. Hikayenin akışını etkileyecek önemli bir özelliği ya da yeteneği olmalı.
Yardımcı karakter: Bu kitapçıda çalışan biri olsun.
Müşteri ve arkadaşı: İki müşteri birlikte kitapçıya girdiler. Biri kadın biri erkek iki iş arkadaşı. Kitaplara çok ilgililer ve daha çok işleri ile ilgili eski kitapları arıyorlar. Işlerinin ne olduğuna sen karara ver. Erkek karakterde gizemli bir hava var.
Olay: Her kitapçının arka tarafında bir depo bulunur. Bu hikayenin varsayımı, bu dükkanınının “arka” bölümündeki depoda çok olağanüstü bir şeyin olduğudur. Bu olağanüstü şey, kitapçının müşterilerini bir maceraya sürükler.
Şimdi bunların hepsini birleştirerek eğlenceli ve akıcı bir hikaye yaz.”
Bu istem bir yapay zeka uygulaması ile birlikte çalışırken nasıl bağlam oluşturulacağı hakkında fikir veriyor İlk olarak, ChatGPT’ye “Bir kitapçı hakkında bir bilim kurgu hikayesi yaz” isteminde bulunun ve ne cevap verdiğini görün. Ardından yukardaki ayrıntılı istemi yazın ve iki öyküyü karşılaştırın.
ChatGPT’ye hikaye yazdırmaya uğraşırken. (Henüz bu konuda Raymond Carver kadar iyi değil:), izlediğim bir Youtube videosunda ayrıntılı bir hikaye istemini ChatGPT’ye de yazdırabileceğimi fark ettim. Aşağıdaki ekran görüntülerinde bir istem kalıbı oluşturduğumda ChatGPT’nin kolaylıkla ayrıntılı bir istem oluşturabildiğini fark ettim. Ekran görüntülerini inceleyerek hikayenin nasıl geliştirildiğini görebilirsiniz. İsterseniz ChatGPT’nin belirli bir yazarın tarzında yazmasını da isteyebilirsiniz. Aynı öyküyü Raymond Carver, Chuck Palahniuk ve Edgar Allen Poe tarzında yazdırdım. Oldukça eğlenceliydi. Türk yazarlarda pek başarılı olamadı.
Önce ana hatları oluşturun…
Eğer bir öykü, bir iş planı, bir eğitim ya da bir blog yazısı yazdırmak istiyorsanız, önce yukardaki örnekte olduğu gibi metnin ana hatları üzerinde çalışmanızı tavsiye ederim. Bunun için bir bağlam içinde konuyu verin ve bu konunun ana hatlarını çıkarmasını isteyin. Bu ana hatlar üzerinde çeşitli değişiklikler yaptırarak, konu hakkındaki metni istediğiniz kavramları içererek, istediğiniz ayrıntıda, tonda ve uzunlukta yazdırabilirsiniz.
Bir metni tekrar tekrar yazdırmak yerine, ana hatları belirlemek size fazladan zaman kazandırdığı gibi, üretilen metin üzerindeki, kontrolünüzü de artıracaktır. Örneğin:
“Yapay zeka teknolojisinin iş hayatı üzerindeki etkileri hakkında 1000 kelimelik bir rapor yaz”
yerine,
“Yapay zeka teknolojisinin iş hayatı üzerine etkileriyle ilgili 1000 kelimelik bir rapor yazmak istiyorum. Rapor, teknolojinin gelişimi ile iş hayatının değişimi arasındaki ilişkiyi gösteren tarihsel örneklerle başlamalı ve günümüz dünyasına gelmeli. Yapay zekanın iş hayatı üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini içermeli.Bana bu raporun ana hatlarını yazar mısın?”
Bu şekilde çalıştığınızda hem içerik üzerindeki kontrolünüzü sağlarsınız hem de çıktının niteliğini artırırsınız. Ana hatlar oluştuktan sonra rapordaki her bölümü ayrı ayrı yazdırmalısınız. Her iki istemi de deneyerek farkı görün.
Bir kimlik veya meslek üstlenmesi talep edin…
ChatGPT’nin bence güzel özelliklerinden biri, belirli bir kişi veya meslek sahibinin bakış açısıyla yazabilmesi. Yani ChatGPT’nin belirli bir konu hakkında bir iş analisti, bir dijital pazarlamacı, öğretmen, gazeteci gibi yazmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey yazdığınız istemde ona bu görevi vermeniz. Bu şekilde çıktıların çok daha nitelikli olduğunu şaşırarak göreceksiniz.
Örnek olarak Philips Airfryer gibi basit bir teknolojik cihazı tanımlamasını isteyeceğim, ancak bunu bir ürün yöneticisi, bir ev hanımı ve bir gazeteci açısından yapacak. İşte bu üç istem:
“Philips’de çalışan bir ürün yöneticisisin. Philips Airfryer cihazını 50 kelime ile tanımlayın.”
“Ürünü satın almış bir ev hanımısın. Philips Airfryer cihazını 50 kelime ile tanımlayın.”
“Bir teknoloji gazetecisisin. Philips Airfryer cihazını 50 kelime ile tanımlayın.”
Bu üç istemi ChatGPT’ye yazarak cevaplardaki farklılıkları görebilirsiniz. Ancak verilen cevapların sadece ilk cümlelerini buraya alıntılayarak farklı rollerin nasıl farklı cevaplar ürettiğini görelim:
ChatGPT’nin ürün yöneticisi kimliği kullanarak verdiği cevap şu cümle ile başlıyor: “Philips Airfryer, hızlı ve sağlıklı yemek pişirme imkanı sunan, inovatif bir hava kızartma teknolojisine sahip mutfak aletidir.”
ChatGPT’nin ev hanımı kimliği kullanarak verdiği cevap şu cümle ile başlıyor: “Philips Airfryer, mutfakta zaman ve enerji tasarrufu sağlayan, kullanışlı bir cihazdır. Az yağ kullanarak sağlıklı ve lezzetli yemekler hazırlamama yardımcı oluyor.”
ChatGPT’nin gazeteci kimliği kullanarak verdiği cevap şu cümle ile başlıyor: “Philips Airfryer, devrim niteliğindeki hava kızartma teknolojisiyle dikkat çeken yenilikçi bir mutfak aracıdır.”
Gördüğünüz gibi basit bir teknolojik aracı, farklı kimliklerde, farklı kavramlarla anlatıyor. Ürün yöneticisi olarak “inovatif” kavramını kullanırken, ev hanımı olarak “tasarruf, kullanışlılık” gibi kavramlar kullanıyor. Gazeteci ise dikkat çekme amaçlı olarak “devrim niteliğinde” tanımlamasını yapıyor. ChatGPT’ye bir kimlik vermek, çıktınızın hedef kitleye uygun olarak hazırlanmasını garanti altına alır.
ChatGPT kullanırken dikkat etmeniz gerekenler..
- İstemleri farklı şekillerde tekrar yazın. Her defasında cevaplar değişecektir. Yapacağınız küçük değişiklikler bile daha iyi cevaplar almanızı sağlar.
- ChatGPT, mevcut sayfa açık olduğu sürece sohbetin içeriğine dair bilinçlidir. Önceki konuşmaları hatırlar. Sayfayı terk ederseniz, konuşma hakkında bilincini kaybedecektir.
- ChatGPT uzun sohbetlerde akışı kaybedebilir, bağlamdan kopabilir. (tıpkı insanlar gibi:) Bu nedenle her zaman baştan başlamanız gerekebileceğini unutmayın.
- Yeni bir sayfa açmak, ChatGPT’nin o ana kadarki bilincini temizler. Taze cevaplarla sohbeti başlatacaktır.
- Yaklaşık 500 kelimeyi aşan cevaplar bazen bozulabilir. Uzun cevaplarda ChatGPT çok fazla tekrara düşebilir. Cevaplarınızın uzunluğunu belirlemek işinizi kolaylaştırır.
- Chat GPT’nin verdiği cevaplara dayanarak sorularınızı düzeltip tekrar sorabilirsiniz. Eğer yanlış yorumluyorsa ya da yanlış bilgi veriyorsa bunu belirttiğinizde kendiniz düzeltmeye çalışacaktır.
- Chat GPT sorunuzu cevaplamak istemiyorsa soruyu yeniden yapılandırın. Açıklamak istemediği konularda ona kişilik vererek cevaplar alabilirsiniz.
- ChatGPT’yi sadece dinleyerek, okuyarak değil deneyerek öğrenin.
- ChatGPT bazen başarısız olur. Maddi bilgi hataları yapar. Burada ürettiğiniz içerikleri mutlaka kontrol edin. Tarihler, isimler, hatta bilgiler tamamen hatalı olabilir. Özellikle Türkiye ile ilgili içeriklerde buna daha fazla dikkat edin. Örneğin Türk sineması ile ilgili fazlaca maddi hata yapıyor.
- Chat GPT’nin henüz emekleme aşamasında olduğunu unutmayın. Devam etmeye çalışın, ancak diğer araçları da deneyin. Tam ihtiyacınıza uygun başka bir yapay zeka uygulaması bulmanız da yüksek bir ihtimal. Çünkü her hafta onlarcasının lansmanı yapılıyor.
20 yıldır dijitalde çalışan biri olarak üretici yapay zeka uygulamalarının (Generative AI) gördüğüm en heyecan verici yeniliklerden biri olduğunu söylemeliyim. 2000’lerde internetin yaptığı etkiyi 2020’lerde yapay zekadan bekliyorum. Yani; sosyal ve iş hayatından kökten değişimler, yeni meslekler ve çalışma alışkanlıklarının değişmesi… Umarım ülkemizin sıkıntılarını bir nebze aşarak bu teknolojiye gereken ilgi ve önemi toplumca verebiliriz. Yoksa yapay zeka teknolojisindeki gelişme ve toplumların bu teknolojiye uyumunun artması ile birlikte diğer ülkelerle aramızdaki dijital uçurumun daha da artacağı muhakkak.
3 yorumlar
Çok güzel yazı olmuş, bende aynı fikirdeyim. kesinlikle internetin yaptığı etkiden belki çok daha fazlasını yapacak.
Güzel bir paylaşım olmuş, prompt olayı başka bir hal akdı
Yazı güzel olmuş, güncellemeleri takip edeceğim